Ana içeriğe atla

Bol posalı, Bal Kabak ve Damla Çikolatalı Pankek

Pankek denince, akla çokça tarif ve kombinasyon geliyor. Normalde yapılan pankek beyaz un içerdiği için genel sağlık durumuna daha uygun tarifleri denemek de bize düşüyor :)

Bu tarifte beyaz un yerine tam buğday unu ve çavdar kepeği kullanarak, basit karbonhidratı kompleks karbonhidrata çevirdim (tabi ki çok sık olmamak kaydıyla beyaz undan yapılan da tüketilebilir). Bu şekilde günlük posa alımına da katkıda bulunacaktır. Kabak kullandım ki bu undan tasarruf etmemi sağladı ve pankekin dokusunu verdi.

Tarifte yağ ve yumurta yok, yumurtasız tarif isteyenler kullanabilir. Dilerseniz yumurta da koyabilirsiniz. Normal süt kullandım ama miktarına uygun bir şekilde badem sütü de kullanabilirsiniz. Tadı gerçekten çok güzel, ister kahvaltıda ister ara öğünde kahve veya çayınızla tüketebilirsiniz. ( Vejeteryanlar badem sütü/ Hindistan cevizi sütü ekleyerek tarifi deneyebilirler).

Toz malzemeler;
250 ml' den bir parmak az (250 ml=1 cup) Tam tahıllı un
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı vanilya ekstrası/ 1 paket vanilya
1 tatlı kaşığı tarçın
1 çay kaşığı silme zencefil
1 tatlı kaşığı dolusu hindistan cevizi
1 çimdik tuz
1 tatlı kaşığı dolusu çavdar kepeği

Sıvı Malzemeler;
250 ml' den bir parmak az kabak püresi
1 su bardağı (250 ml=1 su bardağı) yarım yağlı süt
1 yemek kaşığı bal
3 yemek kaşığı damla çikolata

Kabağı yarım su bardağı su ile yumuşayana kadar pişirip, suyunu süzdükten sonra püre haline getirip, süt ve bal ile karıştırıyoruz. Diğer kapta tüm toz malzemeleri karıştırdıktan sonra, sıvı olan karışımı buna ekliyoruz. en son damla çikolataları ekledikten sonra peçete ile yağlanmış tavada pişiriyoruz. Sunumda bal ekleyerek servis edebilirsiniz. Afiyet Olsun =)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Abdominal Obezite & Santral Obezite

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre bel/kalça oranı kadınlarda 0.85'den ve erkeklerde ise 1.0'den fazla ise android tip obezite (elma tip obezite- santral obezite- abdominal obezite) olara kabul edilmektedir.  Yağ dağılımının belirlenmesinde Bel/kalça oranı kullanılsa da, tek başına bel çevresi ölçümü, karın bölgesindeki yağ da ğılımı ve sağlığın bozulmasında önemli ve pratik bir gösterge olarak kullanılmaktadır.  Yağın karın bölgesinde ve iç organlarda toplanması insülin direnci ile ilişkilidir. Erkeklerde sınırı 94 cm ve üstü, kadınlarda ise 80 cm ve üstüdür (Risk sınırı). Erkeklerde bel çevresinin 102 cm ve üzeri, kadınlarda ise 88 cm ve üzerinde (yüksek risk sınırı) olması; 💡Tip 2 Diyabet 💡LDL kolesterol ve trigliseritte dalgalanmalar 💡Hipertansiyon 💡Koroner arter hastalıklarının gelişmesinde risk olarak görülmektedir.

Diabetes Mellitus

Diabetes Mellitus (DM) , insülin salınımı, insülin etkisi veya bu faktörlerin her ikisinde de bozukluk nedeniyle ortaya çıkan hiperglisemi (yüksek kan şekeri) ile  karakterize kronik metabolik bir hastalıktır. Yediğimiz besinlerin özellikle karbonhidrat içeren besinlerin çoğu vücutta enerji için kullanılmak üzere glukoza dönüştürülür. Midenin arka yüzeyinde yerleşik bir organ olan pankreas, kaslarımızın ve diğer dokuların kandan glukozu alıp enerji olarak kullanmalarını sağlayan " insülin " adı verilen bir hormon üretir. Besinlerle kana geçen glukoz, insülin hormonu aracılığı ile hücrelere girer. Hücreler glukozu yakıt olarak kullanır . Eğer glukoz miktarı vücudun yakıt ihtiyacından fazla ise karaciğerde (şeker deposu=glikojen), yağ dokusunda depolanır. Diyabeti olmayan bir birey kan şekeri düzeyi açlık halinde 120 mg/dl, tokluk halinde (yemeğe başladıktan iki saat sonra) 140 mg/dl’nin üstüne çıkmaz. Açlıkta veya toklukta ölçülen kan şekeri düzeyinin bu değerlerin üst...

Tuz ve Diyabet

Şekerin diyabet nedeni olduğunu biliyorduk, peki ya tuz ? Diabetologia Dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, erişkin kişilerde tuz tüketiminin tip 2 diyabet  ve latent (gizli) otoimmün diyabet gelişme riskindeki artışla bağlantılı olabileceğini öne sürmüştür. Beslenmemizdeki ana sodyum kaynağı tuzdur. Tuz (sodyum klorür) %40'ı sodyumdan oluşmuştur, bu demektir ki her 2.5 gram tuz tükettiğimizde 1 gram sodyum almış oluruz. Daha önceki çalışmalar aşırı tuz tüketimin, insülin direncine direk etkisiyle ve/veya yüksek tansiyona ve kilo alımına katkısıyla  tip 2 diyabet gelişimine yol açabileceğini göstermiştir.   Latent otoimmün diyabet (LADA) tip 1 diyabetin bir formudur ve pankreasta insülin üreten hücrelerin, vücudun kendi bağışıklık sistemi tarafından yok edilmesiyle oluşur. Normal Tip 1 diyabetin aksine bunda çok yavaş oluşur, bazen yıllar alır. Yetişkinlikte ortaya çıkmasından dolayı yanlışlıkla tip 2 diyabet teşhisi konmasına sebep olabilir. Araştırmacı...